2025 Beklentileri / Gülçin Şimşek: “2025’in 2024’e Nazaran Daha Zorlayıcı Bir Yıl Olacağını Tahmin Ediyorum; Yeni Galvaniz Hattımızla Ürün Çeşitliliğimizi Arttıracağız”
Gülçin Şimşek / Satış Direktörü / Tatmetal (Tatçelik)
Normal şartlar altında olumsuz konuşmayı tercih etmem ama 2025 yılı için temkinli olmamız gerektiğini söyleyebilirim. 2024’e nazaran daha zorlayıcı bir yıl olacağını tahmin ediyorum. Bunun nedenlerine gelirsek öncelikle anti-damping olarak bildiğimiz ithalat vergileri devrede. Yalnızca ABD’de değil, buna Kanada da dahil oldu. Mısır hem Çin hem Türkiye’ye anti-damping soruşturması başlattı. Avrupa’da zaten Türk galvaniz ürünlerine yönelik bir anti-damping davası var.
Biz Çin’den uygun fiyatla alıp Avrupa’ya optimum kâr marjıyla satış yapardık ancak bu denge de artık kalmadı. Avrupa’ya ihracatta yaşadığımız tek sorun anti-damping soruşturmaları da değil, biliyorsunuz özellikle Almanya’daki otomotiv üreticilerinde bir daralma söz konusu, işçi çıkartmaları duyuruluyor. Aynı şekilde beyaz eşya sektöründe de fabrika kapatma haberlerini hep birlikte izliyoruz.
2025’e yönelik öngörülerimizden biri de rekabetin iç pazarda daha yoğun olacağı yönünde. Türkiye’nin yıllık yaklaşık 7 milyon ton galvanizli yassı çelik üretim kapasitesi bulunuyor. Bunun maksimum 4 milyon tonu iç pazara satılsa kalan 3 milyon ton’un ihraç edilmesi gerekiyor. Ama Türkiye’nin ihracatına baktığımızda en iyi dönemde 2 milyon ton ihracat yapılmış. Dolayısıyla rekabet iç pazarda daha fazla artacak diyebilirim.
Türkiye’nin Ekim ayında Çin, Rusya, Japonya ve Hindistan’a açtığı sıcak haddelenmiş yassı çelik ürünlerine yönelik anti-damping soruşturmasından sonra fiyatlar biraz dengeye oturdu. Yani Çin’in fiyatları üzerine yüzde 25 eklendi, bunu ödemek istemeyenler de iç pazara yöneldi. Ama bizim gibi Avrupa’ya ihracat yapan işletmeler de rekabetçi bir kaynağını kaybetmiş oldu. Çünkü Çin’e uygulanan vergilerle fiyatlar yükseldi, biz oradan ürün alıp üstüne kâr marjımızı koyduğumuzda çıkan fiyatla Avrupa’ya ürün satamayız. Bu da ithalat enflasyonu getirdi. 2025’te de bu durumun değişeceğine dair elimizde henüz bir veri yok.
Hurda artık altın kıymetinde, yeşil çelik üretimindeki artış ile yükselme trendi bekleniyor. Demir cevheri fiyatları ise Çin’deki talep durumuna bağlı konumda. Şu an Çin’deki cevher stokları 150 milyon ton ile rekor yüksek seviyede. Piyasalar talebi artıracak reel bir gelişme olmadığı sürece yatay seyrini koruyacak gibi gözüküyor. Bununla birlikte bizleri bekleyen ciddi bir Trump belirsizliği bulunuyor. Ocak ayından sonra farklı senaryoları konuşur duruma gelebiliriz.
Pandemide evler ve evlerin içindeki eşyalar yenilendi, bunlar eskidiğinde yeniden alınması için satın alma gücünün bir dengeye oturmuş olması gerekiyor. Elektrik araç üretimi ise bataryaların 5 yıllık ömründen ve hız limitlerinden dolayı henüz büyük bir rağbet görmüyor. Benzinli araçlara olan talep her geçen gün düşüyor. Otomotiv sektörü özellikle Avrupa için oldukça önemli. Avrupa’da sektör şu an zayıf seyrederken, Çin’in global olarak motorlu taşıt üretimindeki payının giderek arttığı, bu sektörde de önemli bir konuma geldiğini gözlemiyoruz.
2025 yılında çelik sektörünün ana gündem maddelerinin yine anti-damping soruşturmaları ve bölgesel korumacılık önlemleri olacağını düşünüyoruz.
İş Süreçlerimizi İyileştirmeye Odaklanıyoruz
Tatmetal olarak böyle süreçlerde katma değerli ürünlere yöneliyor ve iş yapış şekillerimizi iyileştirmeye odaklanıyoruz. Niş pazarlar belirliyoruz, satış öncesi ve satış sonrası ilişkilerimizi geliştiriyoruz, kalite süreçlerimizi iyileştiriyoruz, dijital dönüşüm projelerimize ağırlık veriyor ve yeni pazarlama stratejileri oluşturuyoruz.
Otomotiv ana sanayiden bazı müşterilerimizin onaylı tedarikçisiyiz. Otomotiv kanalında da peyderpey büyüyen bir hacmimiz olacak.
Türkiye’deki beyaz eşya ana sanayinin en az yüzde 30’unda penetreyiz. Dolayısıyla Tatmetal artık daha çok endüstriyel kanal, son kullanıcıya yönelik ürünler ve ihracattaki pazar payını büyütmek için çalışıyor.
Yeni Galvaniz Hattımızla Ürün Yelpazemizi Genişleteceğiz
2025 yılının ilk çeyreğinde üçüncü galvanizleme hattımızı devreye alacağız. Böylece bu ürün grubundaki yıllık kapasitemiz 1 milyon 400 bin ton’a çıkacak. Kalınlıkta 0,24 mm’den 4 mm’ye, genişlikte 800 mm’den 1.650 mm’ye ve metrekare başına kaplama ağırlığında 60 gramdan 600 grama ulaşacağız.
Dolayısıyla ürün yelpazemizi genişletmiş olacağız. Özellikle ihracat ve iç pazarın endüstriyel kanalı için ürün çeşitliliğimizi artıracağız. Ticari kanalda, çelik servis merkezlerinin daha geniş malzeme ihtiyaçlarını karşılayacak, hurda, fire oranlarının düşmesine katkıda bulunacağız.
Hakkı Yıldız: Enerjimizi Yenilenebilir Kaynaklardan Karşılama Konusunda Adımlar Atıyoruz
Hakkı Yıldız / Yönetim Kurulu Üyesi / Yıldızlar Yatırım Holding
Yıldız Demir Çelik, yüksek kaliteli üretim anlayışı ve müşteri odaklı yaklaşımıyla sektördeki rekabet gücünü artırırken, hem yurt içi hem yurt dışı pazarlarda başarıyla konumlandı.
2025, ekonomik aktivitenin daha da hızlanacağı bir yıl olacak. 2025’de tüm sektörlerde daha hızlı büyüme mümkün olacak. Yıldız Enerji de şirketlerimize yenilenebilir enerji temini için çalışmalarını sürdürüyor. Müsait olan tüm üretim tesislerimizin çatılarına güneş panelleri kurarak kendi enerjimizi yenilenebilir kaynaklardan sağlama noktasında önemli adımlar attık.
Türkiye, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'ya önemli ölçüde demir-çelik ihraç ediyor ancak ABD ve AB gibi büyük pazarlarda ithalat kotaları ve damping vergileri gibi ticaret engelleri sözkonusu. Üretim süreçlerinde verimliliği artırmaya yönelik teknolojik yatırımlar ve endüstri 4.0 uygulamaları, karbon ayak izinin azaltılması, sektördeki en büyük trendlerden biri olarak öne çıkıyor. Türkiye'de de karbon nötr hedeflere yönelik yatırımlar ve sürdürülebilir üretim teknolojilerine geçiş hızlanabilir.
Naci Faydasıçok: “Yeni Çelikhane Yatırımımız Hasçelik’in Sektörel Büyümesinde Dönüm Noktası Olacak”
Adnan Naci Faydasıçok / Yönetim Kurulu Başkanı & CEO / Hasçelik
2025 yılı, küresel çelik piyasaları için zorlu ancak fırsatlarla dolu bir dönem olacak. Avrupa’da sürdürülebilirlik hedefleri ve sınırda karbon düzenlemeleri sektör üzerinde etkili olmaya devam ederken, Çin’in iç talep politikaları ve ihracat stratejileri fiyatlar ve talep dengesi üzerinde belirleyici olacak. Türkiye çelik sektörü ise enerji ve üretim maliyetlerindeki artışa rağmen, katma değerli ürünlere odaklanarak ve yeni pazarlara açılarak büyüme fırsatları arayacaktır. İç pazarda altyapı projeleri ve inşaat sektörünün toparlanma eğilimi talebi artırabilir. Bu süreçte, yerel üreticilerin korunmasına yönelik politikalar, sektörün rekabet gücünü artırmada kritik bir rol oynayacaktır. Dijitalleşme ve enerji verimliliği, sektörün geleceğini şekillendiren anahtar unsurlar olmaya devam edecek.
Hasçelik olarak, 2025 yılında hem iç hem de dış pazarlarda sürdürülebilir büyümeyi hedefliyoruz. Çelikhane yatırımımızla üretim kapasitemizi artırırken, çevresel sorumluluklarımız doğrultusunda karbon nötr üretim süreçlerini daha fazla entegre etmeyi planlıyoruz. Müşteri odaklı inovatif ürünler geliştirmek, ihracatta yeni pazarlar keşfetmek ve operasyonel verimliliğimizi artırmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Ayrıca, çalışanlarımızın yetkinliklerini geliştirecek eğitim programlarına ve toplumsal fayda sağlayan projelere daha fazla kaynak ayıracağız. Hasçelik, geleceğe güvenle bakan, sektörde lider bir konumda olmayı sürdürecektir.
2025 yılında tamamlanacak olan yeni çelikhane yatırımımız, Hasçelik’in büyümesinde ve sektörel liderliğinde dönüm noktası olacak. Bu yatırım, üretim kapasitesini artırmanın yanı sıra, karbon ayak izimizi azaltarak daha çevreci bir üretim modeli benimsememize olanak sağlayacak. Ayrıca, dijitalleşme projelerimizle üretim süreçlerinde yüksek verimlilik ve esneklik sağlayarak rekabet gücümüzü artırmayı hedefliyoruz.
Kaan Özülü: “2025’te Liman Kapasitemizi 10 Milyon Tonun Üzerine Çıkartacağız”
Kaan Özülü / Grup Pazarlama Müdürü / Ekinciler Holding
2025 yılı; küresel ve Türkiye çelik sektörü açısından önceki yılların zorluklarının ardından dengeli ve umut verici bir dönemi vaad etmektedir. 2025 yılında küresel talebin üç yıllık düşüşün ardından %1,2 artışla 1,77 milyar tona ulaşması hesaplanmakta olup Çin'de çelik üretiminin 2025'te tek haneli oranlarda düşmeye devam etmesi, talebin ise yatay bir seyir izlemesi beklenmektedir. Çin iç piyasasındaki olası talep artışı, ihracat rakamlarında düşüşe etki ederek küresel ölçüde marjların yukarı yönlü hareketine olanak sağlayacaktır.
Önümüzdeki dönemde Türkiye çelik sektörü, 2025 yılında kapasite kullanım oranını %70'e çıkarmayı hedeflemekte ve bu artışla birlikte, 2021 yılı üretim rakamlarının geride bırakılması planlanmaktadır.
Ayrıca Fitch Ratings yayınladığı raporlarda, Çin çelik ihracatının olası düşüş ivmesine girmesiyle birlikte Türkiye'de kâr marjlarının artacağını öngörmektedir.
Sonuç olarak, 2025 yılında hem küresel hem de Türkiye çelik sektörlerinde toparlanma ve büyüme beklentileri hakim görünmektedir. Özellikle Türkiye, kapasite kullanımını artırarak ve stratejik değişikliklerle rekabet gücünü yükseltmeyi hedeflemektedir.
Ekinciler Holding olarak bölgemizdeki yapılanma sürecine vermiş olduğumuz desteklere sürdürebilir olarak devam edeceğiz ve ayrıca 2024 yılında başladığımız Liman yatırımımızı 2025 yılında bitirmeyi beklemekte, liman kapasitemizi 10 milyon tonun üzerine çıkarmayı planlamaktayız. Bu sayede bölgede deniz ticareti açısından ön planda olarak ülkemiz ekonomisine vermiş olduğumuz desteğe daha güçlü şekilde devam etmeyi hedeflemekteyiz.
Onur Erkara: "Olumlu bir 2025 Bizleri Bekliyor; İlave Kapasitelerimizle İhracata da Yöneleceğiz"
Onur Erkara / Genel Müdür / Acarlar Vagon
2024 tüm çelik piyasası oyuncuları için çok zor bir yıl oldu. 2025 yılına yönelik beklentiler de, karşılaşılan zorlukların kolay bir şekilde atatılamayacağı yönünde. Dünya genelinde uygulanan koruyucu tedbirler, çok kısa bir süre sonra yürürlüğe girecek SKDM ve bu kapsamda çıkacak ilave vergiler, global ölçekteki ekonomilerin duraklaması ve daralması, dünyanın çeşitli bölgelerinde devam eden savaş ve çatışmalar 2025 yılında çelik sektörünün önündeki belirsizlik ve olumsuzluklar olarak ilk bakışta göze çarpıyor. Ancak ülkemizde çelik sektöründeki firmalarımızın hem kapasite artışı hem de katma değerli çelik üretimine ilişkin devam eden yatırımları, gelişmekte olan ekonomimizin alınacak sıkı tedbirler ile hızlı bir büyüme trendine girebilme potansiyeli ile Türkiye’nin bu çalkantılı dönemi daha rahat atlatabilmesini temenni ediyorum.
Raylı sistemler özelinde baktığımızda ise, hem kamu hem de özel sektördeki firmalarımızın hız kesmeden devam ettikleri demiryolu araçları yatırımları ve hızla büyüyen demiryolu ağımız ile 2025’in çok olumlu geçeceğini ve raylı sistemlerin (içerisinde kullanılan demiryolu rayı, tekerleği, ray bağlantı elemanları, demiryolu aracı ekipmanları gibi başlıca demir çelik ürünleri kapsamında bir çelik piyasası alt kolu olarak değerlendirildiğinde) çelik sektörümüzün parlayan yıldızı haline geleceğini rahatlıkla ifade edebilirim.
2025 yılının ülkemizde tam anlamı ile raylı sistemler özelinde bir yatırım ve ivmelenme yılı olacağını düşünüyoruz. Bu sebeple, Acarlar Vagon olarak, ana faaliyetlerimiz olan her türlü demiryolu aracı bakım, onarım ve revizyonu ile birlikte demiryolu tekerleği montajı üretimimizi 2025 yılında çok büyük oranda artırmayı ve ülkemiz sanayisine katkı vermeyi hedefliyoruz. 2025 yılı stratejik hedeflerimizden biri de ülkemiz ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra tüm hizmet ve ürünlerimizi ihracat pazarlarına sunmak olacak. Eylül 2024’te Almanya, Berlin’de düzenlenen raylı sistemler sektörünün en önemli fuarı olan Innotrans’a ilk kez standımız ile katılarak ihracat kapsamında çok önemli görüşmeler yaptık. Bu görüşmelerimizin 2025 yılında ihracat bağlantılarına dönüşmesini ve ülkemiz ekonomisine katma değerli ürünlerimizin ihracatı ile katkı vermeyi canı gönülden temenni ediyoruz.
2025 yılında Acarlar Vagon ailesinin en büyük hedefi, ülkemiz ekonomisine, bölgesel istihdama ve raylı sistemler sektöründeki paydaşlarımıza olan katkılarımızı artırarak devam ettirmek olacaktır. Bu kapsamda demiryolu tekerleği montajı kapasitemizi artırmaya yönelik yatırımlarımızın sonuna geliyoruz. Özellikle ilave üretim kapasitemizi ihracata yönelik olarak kullanmak istiyoruz. Bunun haricinde raylı sistemlerde kullanılan tüm çelik ürünlerinin yerlileştirilmesi, ithalat yolu ile karşılanan ürünlerin (genelde yüksek katma değerli ürünlerdir) yerli tedarikçiler ile karşılanması hususunda ürün millîleştirme çalışmalarımızı başlatacağız. Son olarak global ölçekteki raylı sistem araç üreticisi firmalar ile de stratejik iş birlikleri geliştirme hususunda oluşturduğumuz yol haritasını 2025 yılında tamamlayarak hem ülkemizdeki hem de dünyadaki önemli raylı sistem araç üreticisi firmaların stratejik partneri olmayı hedeflemekteyiz.
Emrah Uğursal: “2025, Risklerin Fırsatlardan Daha Fazla Olduğu Bir Yıl Olacak”
Emrah Uğursal / Kurucu & Genel Müdür / SteelWise Metal
2025 yılı, gerek sektörümüz gerekse uluslararası ticaret bakımından risklerin fırsatlardan daha fazla olduğu bir sene olacak. Son yüzyılın soğuk savaş dönemindeki kutuplaşma, şimdi daha karmaşık ve birden fazla kutuplu değişken bir düzlemde yaşanıyor. Bu nedenle, siyaset ve ekonomiden hızlıca etkilenen hassas sektörümüzdeki paydaşlar için işlerin zorluk derecesi artıyor. Yeniliklere açık, değişime hazır ve esnek bir yapıya sahip olmamız gerekiyor.
SteelWise olarak, 2024 yılında faaliyetlerine başlamış yeni bir şirketiz. 2025 ise adımızı daha fazla duyuracağımız, sektörel etkinliklerde daha aktif yer alacağımız ve yeni ekip arkadaşlarımızla büyümeye odaklanacağımız bir dönem olacak.
Önümüzdeki yıl dünya çelik sektöründe öne çıkacak konular yine atıl ve fazla kapasite, yeşil dönüşüm ve düşük kâr marjları olacak. Bu başlıklar Türk çelik endüstrisi açısından olumsuz bir tablo sunuyor. Ancak, bölgesel gelişmelerin sektörümüzü kısa vadede olumlu etkileyebileceğini düşünüyorum. Örneğin, Suriye’nin yeniden inşaa süreci ya da Trump döneminde ülkemizin bazı ticari istisna kapsamına alınması gibi gelişmeler olumlu yansımalar yapabilir. Dünya ekseninde, Çin’in ekonomik büyümesini teşvikler ve kredilerle sürdürme çabası, çelik sektörü açısından şimdilik yetersiz kalıyor. Ancak, Çin’in ihracat artışını sürdürmesi 2025 için sürpriz olmayacak.
SteelWise olarak ticaret, danışmanlık ve temsilcilik alanlarında faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. En büyük yatırımımızı güvenilirliğe yapıyoruz ve bu bağlamda yeni pazarlar ve müşteri portföyümüzle sektördeki varlığımızı genişletmeyi planlıyoruz. 2025 yılını, şirketimiz için bir atılım yılı olarak görüyor ve bu doğrultuda emin adımlarla ilerliyoruz.
Gökhan Erdem: “2025'te Aşınmaya Dayanıklı Çeliklerin Üretimi Konusunda Önemli Bir Adım Atarak, Bir İlki Gerçekleştirmeyi Hedefliyoruz”
Gökhan Erdem, PhD / Satış ve Pazarlama Direktörü / ÇOLAKOĞLU Metalurji A.Ş.
"2025 yılında küresel ekonomik toparlanma ve talep artışıyla birlikte hashtag#çelik fiyatlarında ılımlı bir yükseliş beklenmektedir. Dünya Çelik Birliği’nin öngörüsüne göre, küresel çelik talebinde %1,2 oranında toparlanma yaşanacağı tahmin edilmektedir. Türkiye özelinde, düşük karbon emisyonlu üretim avantajını kullanarak, çevre dostu teknolojilere ve sürdürülebilirlik yatırımlarına yönelen bir sektör görülmeye devam edileceği öngörülmektedir. Çin ve Uzak Doğu ülkelerinin agresif fiyat politikalarının oluşturduğu rekabet baskısı, damping karşıtı tedbirlerle dengelenmeye devam edecektir. Ayrıca, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın etkileri, Türk çelik sektörünün dönüşümünde önemli bir rol oynayacaktır. Bu süreçte, Türkiye'nin Elektrik Ark Ocağı (EAF) üretim modeli avantajı, sektörün global ölçekte daha rekabetçi olmasını sağlayacaktır.
2025 yılı, Çolakoğlu Metalurji için hem sektördeki lider konumunu pekiştireceği hem de sürdürülebilirlikte yeni bir dönemi başlatacağı bir yıl olacaktır. Yıllık 4,5 milyon tonluk üretim kapasitemizle, hem yerel pazardaki ihtiyaçları karşılamayı hem de ihracat oranlarımızı artırmayı hedefliyoruz. Yeşil çelik markamızla çevre dostu ve düşük karbon emisyonlu ürünlerimizi hem iç hem de dış pazarlara sunarak rekabet avantajımızı güçlendireceğiz. Ayrıca, yenilikçi projelerle dijitalleşme ve enerji verimliliği alanındaki yatırımlarımızı hızlandırmayı planlıyoruz. 80. yılımızda başlatacağımız CRM modülü kurulumuyla müşterilerimize verdiğimiz hizmetin uçtan uca mükemmeliyet seviyesine ulaşmasını sağlayacağız. Tüm bu hedefler doğrultusunda, Türk çelik sektörüne hem ekonomik hem de çevresel anlamda değer katmaya devam edeceğiz.
2025 yılında Çolakoğlu Metalurji, karbon emisyonlarını azaltma, enerji verimliliği ve çevre dostu üretim süreçlerine yönelik yatırımlarıyla sektörde dönüşüme öncülük etmeye devam edecektir. Ayrıca, aşınmaya dayanıklı çeliklerin yerli üretimi konusunda önemli bir adım atarak, bu alanda Türkiye’de bir ilki gerçekleştirme hedefindeyiz. Bunun yanında, CRM modülü projesi ile dijital dönüşümde önemli bir ilerlemeye daha imza atarak müşteri memnuniyeti ve operasyonel verimlilikte en yüksek seviyeye ulaşılması hedeflenmektedir."
Ercüment Ünal: “2024 Yılında %60 Büyüdük, 2025’te %100 Büyüme Hedefliyoruz”
Ercüment Ünal / Genel Müdür / Çağ Çelik
Çelik sektöründe öğrendiğimiz bir husus: ‘Fiyatlar iner çıkar, önemli olan markanın sürdürülebilirliğidir’. Bu noktada fiyat seviyelerine ve kriz söylemlerine çok takılmıyoruz. Biz her zaman olduğu gibi bütün ürünlerimizi, 120’nin üzerindeki ticaretin durmadığı, yavaşlasa bile parçalar halinde devam ettiği iç ve dış piyasalardaki tüm paydaşlarımıza ileterek varlığımızı ve sürdürülebilirliğimizi korumak üzere misyon ve vizyonumuz doğrultusunda ilerliyoruz. Piyasayı doğru takip edersek, ekibimize güvenirsek ve ürün geliştirmelerimize devam edersek, biliyoruz ki bu piyasada rekabet etmek oldukça kolay.
Biz bu bakış açısı, iş yapış ve yönetim değerleriyle, 2024 yılında, faizlerin yüksek olduğu en zor yılda, Temmuz ayına gelindiğinde, 2023 yılının cirosunu yakaladık ve 2024 yılının tamamında ciromuzu %60 oranında arttırdık. 2024 yılında 120 Milyon $ tutarında ihracat gerçekleştirdik. Biz etrafımızdaki krizleri daha çok ürün geliştirerek, daha çok üretkenliğimize ve yeni müşterilere odaklanarak atlattık. 2025 yılında ihracatımızı 160 Milyon $ düzeyine çıkartmayı hedefliyoruz.
2025 yılında, hedeflediğimiz 1 milyon ton kapasiteli yeşil çelik konseptli elektrik ark ocağı yatırımımızla ilgili firma seçimi ve ÇED süreci gibi safhalara geçeceğiz. Dolayısıyla yarı mamulümüzü dışardan tedarik ettiğimiz bir noktadan, girdisini kendisi üreten bir konuma geçmiş olacağız.
Çağ Çelik olarak, 2024 yılı cirosunu da 2025 yılının Temmuz ayında geçmek ve yılın tamamında % 100 ciro artışı yakalamak gibi bir agresif bir hedef belirledik. Farklı olmayı seviyoruz, fark yaratmayı seviyoruz ama bütün bunları da ekibimizle yaptığımızın farkındayız. Bu noktada, tüm çalışanlarımıza teşekkür ediyorum. Biz de çalışanlarımızın evlerine sağlıklı dönmeleri ve yarattıkları değer kadar, ailelilerinin de bizim için önemli olduğu bilinciyle, iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına azami dikkat ediyor ve çalışanlarımızı mesai sonrasında evlerine, eşlerine ve çocuklarına sağ salim gönderme noktasında üstlendiğimiz büyük sorumluluk çerçevesinde hareket ediyoruz.
2025 yılında faizlerin düşmesi ile birlikte, dünya çelik sanayinde yeni dinamiklerin oluşacağını, Suriye’nin yeniden yapılandırılmasında Türkiye’ye büyük görevler düşeceğini ve bu coğrafyada 2025’in bir fırsat yılı olacağını düşünüyorum. Rusya-Ukrayna savaşı ile ilgili güzel haberler geldiğinde, 2025 zor şartlar altında yeni hikayelerle birlikte ‘çelik yılı’ olabilir diye düşünüyorum. Avrupa’da da bir miktar hareket olmasıyla birlikte, 2025’in yukarı hareket yılı olacağını düşünüyoruz. Biz hazırız. Tüm hazırlıklarımızı, talep artışında Çağ Çelik olarak yerimizi alacak şekilde konumlandırdık. Politik uzlaşmaların olmayacağı, olası durağan bir piyasa ortamına da, rekabetçi bir maliyet ve yenilikçi ürünlerle her zaman ve her şartta hazır olacağımız bir 2025 hazırlığı yaptık. Tüm çalışma arkadaşlarımız ve tüm paydaşlarımıza ve yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum.
Kerem Çakır: “Zorlukların Ardında Fırsatlar”
Kerem Çakır / Genel Müdür / Borçelik
2025 yılının, yassı çelik sektörü için zorluklarla dolu olduğu kadar fırsatlarla dolu bir yıl olacağını da öngörüyoruz. Yılın 2. yarısında küresel ekonomideki toparlanmanın hızlanmasını bekliyoruz. Bu toparlanmanın, özellikle katma değerli ürünlere yönelik talebi artıracağını ve soğuk haddelenmiş ile galvanizli saclarda pazar hareketliliği yaratacağını öngörüyoruz.
Borçelik’te Sürdürülebilirlik, 2025’te de en önemli gündem maddelerimizden biri olmaya devam edecek. Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması (SKDM) ve Türkiye’nin yayımlamasını beklediğimiz İklim Kanunu sayesinde, enerji verimliliği, karbon nötr üretim ve geri dönüştürülmüş çelik kullanımına yönelik projelerimizi hızlandırmayı planlıyoruz. Avrupa Birliği’nin karbon düzenlemelerine uyumu, sadece çevresel bir gereklilik değil, aynı zamanda rekabet gücümüzü artıracak stratejik bir adım olduğunu düşünüyoruz.
İthalata karşı koruma önlemleri de gündemimizde yer alıyor. Çin ve Güney Kore’den yapılan ithalata yönelik koruma mekanizmalarının değerlendirilerek uygun şekilde devreye alınmasını bekliyoruz. SOGAD olarak başvurusunu yaptığımız bu damping soruşturmasının, yerli üreticileri koruyacak şekilde sonuçlanacağına inanıyoruz. Bu süreçte, yerli üreticiler olarak eşit rekabet koşulları elde etmeyi hedefliyoruz.
Gursoy: “2025'in Sloganı Beklenmeyeni Bekleyin Oldu”
Globalleşen dünyada neredeyse bölgeselleşmeye dönen bir süreç yaşanmakta. Özellikle korunma önlemlerinin neden olduğu bu süreç üreticileri belirli bölgelere sıkışmak zorunda bıraktı. Buna bağlı olarak tabii ki navlun fiyatları ve lojistik süreçler de tercihleri etkileyen bir başka önemli neden olmaya devam etti.
2024’te en büyük ticari partnerimiz ve en büyük ihracat pazarımız olan AB’de yaşanmaya devam eden ekonomik sıkıntılar, Türkiye çelik ticaretlerini de olumsuz etkilemeye devam etti. Diğer taraftan sektör kuruluşlarımız, rekabet güçlerini koruyabilmek ve arttırabilmek adına, SKDM kapsamında karbonsuzlaşma ve dönüşüm yatırımlarını önümüzdeki dönemde de sürdürecek.
2025’in sloganı “beklenmeyeni bekleyin” olmuştur. Önceleri sınırların kalktığı ancak sonrasında yerelleşmeye dönülen, ticaret savaşlarının yoğunlaştığı ve siyasi ilişkilerin ticareti önemli ölçüde etkilediği bir dünyada tekrar “kendi kendimize yeter olmak” gündeme gelmiş durumdadır.
Keza çelik fiyatlarına gelecek olursak, yaşananlar göstermiştir ki, üretim maliyetiniz ne olursa olsun fiyatı belirleyen her zaman talep olmuştur. 2025'te en belirleyici etken, 20 Ocak 2025’te görevi devralacak Trump’ın tutumu olacaktır.
“2025'te Küresel Hizmet Ağımızı Genişletmeye Devam Ediyoruz”
Artımet olarak küresel düzeyde faaliyet gösteren bir firmayız. Hollanda merkezli olan ARTIMET Grup şirketlerimiz arasında, A sınıfı ve B sınıfı akreditasyonlu şirketler bulunmaktadır.
Çelik sektörü (mamul, hurda, cevher ferro alüminyum vs.) bizim ana iş alanımızdır.
Grup firmalarımız ayrıca, Tehlikeli maddelerden sorumlu, NDK, radyasyon sertifikası verme yetkisine sahip bir firmadır.
Gerek ithalat gerekse ihracat işlemlerinde yükleme öncesi ve liman, lojistik gözetim ve denetim hizmetlerini sunmak için hazırız ve bu konularda kurumsal/tüzel tecrübeye sahibiz. Afrika, Türk Cumhuriyetleri, Çin, Uzak Doğu’dan Amerika ve Avrupa limanlarına kadar yükleme öncesi kalite, analiz gibi üçüncü göz (third party) olarak ayrıca yükleme ve tahliye konularında gerçekleştirdiğimiz operasyonlar ile tüm müşterilerimize uzun vadeli küresel ve kurumsal hizmet vermeyi hedefliyoruz.
2025'te çelik sektörüne sunduğumuz küresel hizmet ağımızı genişletmeye devam ediyoruz. 2025 yılında ARTIMET Algeria ve ARTIMET USA şirket kurulumlarımızı tamamlamayı ve bu ülkelerdeki faaliyetlerimizi ilerletmeyi planlıyoruz.
Bu zor günlerin en az hasarla atlatılmasını ve ülkemizin normalleşmesini diliyorum. Gelecek yılın ülke ve sektörümüz için daha iyi olmasını temenni ediyorum.
"Çelik Endüstrisinin Gelecek Formülü = Doğru Veri + Doğru Analiz + Doğru Teknoloji"
Ertan Bozkurt / Genel Müdür / UISAP Software Solutions
Gerçek anlamda dijital dönüşüm sağlamak, ancak sahadaki operasyonları ve bilgi teknolojilerini birlikte orkestre eden güçlü bir ekip ile mümkün olabilir. Veri, sadece toplandığında değil, doğru analiz edilip karar süreçlerine entegre edildiğinde şirketlere rekabet avantajı sağlar. UISAP olarak, demir-çelik sektörü başta olmak üzere kritik endüstrilere özel geliştirdiğimiz çözümlerle, firmaların dijitalleşme süreçlerini yönetiyoruz.
2024 yılında Türkiye’nin en büyük çelik üreticilerinden biri için hayata geçirdiğimiz SteelFlow ürünüyle üretim, bakım, lojistik ve maliyet süreçlerinde somut kazanımlar sağladık. #Steel.AI ürünümüzle ise sahadan elde edilen veriyi en doğru şekilde işleyerek, şirketlerin karar alma mekanizmalarını daha öngörülebilir hale getiriyoruz.
2024’ün ikinci yarısında başladığımız ve sektörün önde gelen gruplarından biri için yürüttüğümüz SAP S/4HANA Cloud projesi, dijitalleşmenin ancak sahadaki süreçlerle bilgi teknolojilerini entegre eden ekiplerle mümkün olabileceğini gösterdi. Dijital dönüşüm, sahadan gelen içgörüler ve doğru teknolojilerle bütünleştiğinde gerçek değer yaratır.
2025 yılında ise demir-çelik, maden, savunma sanayii ve elektrikli ev aletleri gibi stratejik sektörlerde SAP S/4HANA Cloud projeleriyle dijital dönüşüm süreçlerini yönetmeye devam ediyoruz. Dünyanın en büyük üreticilerini yakından takip ederek, edindiğimiz global bilgi birikimini ve saha deneyimimizi, başta uzmanlaştığımız demir çelik sanayi olmak üzere, Türk sanayisinin hizmetine sunuyoruz. UISAP olarak, teknolojiyi iş süreçlerine entegre eden ekiplerin, küresel rekabette nasıl fark yarattığını görüyor ve Türkiye’nin dijitalleşme vizyonuna katkıda bulunmaya devam ediyoruz.
*SteelData'da yayınlanış sırasına göre sıralanmıştır.