Küresel Çelik Sektöründe Gelecek Planlamaları 31/12/2016

Küresel Çelik Sektöründe Gelecek Planlamaları

Günümüz dünyasında kapasite fazlası küresel çelik endüstrisinin önündeki en büyük risk olarak ortaya çıkmaktadır. OECD Genel Sekreterliği'nin başlattığı çalışma kapsamında, dünya genelinde halihazırda ortaya çıkan kapasite fazlasının yanı sıra, neredeyse bütün ülkelerde yeni yatırımların plânlandığı ve önümüzdeki beş yıllık dönem içerisinde önemli miktarda yeni kapasitenin faaliyete geçeceği ortaya çıkmaktadır. OECD çalışmalarında küresel çelik endüstrisinde yeni yatırımların hız kesmeden devam ettiği, özellikle net çelik ithalatçısı olan bölgelerin yeni yatırım sayısında ön plâna çıktığı açıkça görülmektedir.

2013 yılında 2.16 milyar ton/yıl olan küresel çelik üretim kapasitesinin 2017 yılında 2.36 milyar ton/yıl seviyesine çıkması beklenmektedir. OECD üyesi olmayan ülkelerin yatırımlarda ön plâna çıkarak 2017 yılına kadar küresel çelik kapasitesindeki oranını %71.4'e çıkarmaları öngörülmektedir.

BOF tesisler dünya genelinde liderliği sürdürürken, özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki küçük-orta ölçekli üreticilerin çoğalması ile elektrik ark ocaklı tesislerin sayısındaki artış devam etmektedir. Hammadde fiyatları, enerji tüketimi ve yatırım maliyeti gibi konular, BOF-EAO oranlamasında yeni dengeler kurulmasına yol açmaktadır.

2010-2013 yılları arasında küresel ham çelik üretimi, yıllık ortalama % 4.8 oranında artış göstermeyi başarmış ve 2013 yılında 1.65 milyar tona ulaşmıştır. Küresel çelik endüstrisinin lokomotifi konumunda olan Çin'in 2013 yılındaki ham çelik üretimi, 2012'ye kıyasla % 12.4 gibi önemli bir artış kaydederek 822 milyon tona ulaşmıştır.

Geçen yıllar itibariyle çelik üretim yöntemlerinde dikkat çekici değişimler yaşanmıştır. Petrolün girdi olarak kullanıldığı oksijen bazlı OHF tesislerin sayısı dünya genelinde hızla azalırken, yalnızca Rusya ve Ukrayna'da birkaç tesisin kaldığı dikkat çekmektedir. 1950'li yıllarda ilk kez Avusturya'da inşa edilen entegre tesisler, küresel pazarda en yaygın çelik üretim yöntemi olarak kullanılmaktadır. 2013 yılında yüksek fırınlı tesisler küresel çelik üretiminden % 71.9 oranında pay almıştır.

Çin başta olmak üzere, Asya genelinde yüksek fırınlı tesisler çelik üreticileri tarafından tercih edilmiştir. 2013 yılında Çin'in toplam çelik üretiminin % 90'ı yüksek fırınlarda gerçekleştirilirken, söz konusu oran 750 milyon tonluk ham çeliğe karşılık gelmektedir.

Çin dışında dünya genelinde elektrik ark ocaklı tesislerin popülaritesinde artış görülmüştür. EAO bazlı tesislerin küresel payı 2007 yılında zirveye ulaşarak % 15.9 oranına ulaşmıştır.

Yüksek fırınlı tesislere kıyasla oldukça düşük yatırım maliyeti bulunan elektrik ark ocaklı tesisler, birçok ülkede yaygınlaşmıştır. Yüksek fırınlı tesislerin küresel pazarda sayısını ve oranını artırmaya devam etmesine rağmen, EAO bazlı tesisler özellikle gelişmekte olan ülkelerde cazip üretim yöntemi olarak görülmektedir.

Hurdanın yanı sıra DRI kullanımının yaygınlaşması, elektrik ark ocağı sayısında önemli bir artışa yol açmıştır.

ABD'nin ardından EAO bazlı tesislerin en yaygın olduğu Hindistan'da DRI girdisi ile üretim cazip bir hal almış ve ülkedeki çelik üretim kapasitesinin hızlıca artması için uygun zemin hazırlamıştır. Son yıllarda yüksek fırınlı tesislerin oranında artışın devam etmesine rağmen, gelişmekte olan ülkelerdeki yatırımların etkisi ile 2013 yılında % 28 olan EAO payının 2025 yılında % 31'e ulaşması beklenmektedir.

21. yüzyılda öne çıkan çelik üretim yöntemi yüksek fırınlar olurken, teknolojik gelişmeler ve artan hammadde çeşitliliğiyle birlikte, elektrik ark ocaklı tesislerin sayısında önemli oranda artış görülmüştür.

Dünyadaki trendin aksine, Avrupa bölgesinde yeni çelik kapasitesinin eklenmesi beklenmektedir. Ancak Türkiye'nin etkisi ile 'diğer Avrupa' bölgesindeki kapasitenin 2017 yılına kadar 64.4 milyon tona ulaşması beklenmektedir. Yüksek fırınlı tesislerin domine ettiği Çin pazarında yıllar itibariyle hurda arzının artmasına paralel olarak EAO yatırımlarında artış görülmektedir. 2017 yılında Çin'in ham çelik üretim kapasitesi 1.1 milyar ton/yıl olarak hesaplanmıştır. BDT bölgesinde sayısı azalmakta olan OHF tesisler yerini ark ocaklı ve yüksek fırınlı tesislere bırakırken yeni yatırımlarla bölgedeki kapasitenin 2017 yılında 152.9 milyon tona ulaşması beklenmektedir. Çelik üretim kapasitelerinin artışını sürdürerek 2017 yılında Latin Amerika'da 77.4 milyon ton/yıl, NAFTA ülkelerinde 163.5 milyon ton/yıl, Hindistan'da 132.7 milyon ton/yıl, Afrika'da 40.2 milyon ton/yıl, Orta Doğu'da 69.5 milyon ton/yıl ve ASEAN ülkelerinde 58.8 milyon ton/yıl olması beklenmektedir.

 

Dünyada elektrikli ark ocağı en yaygın üretim yöntemi olarak Türkiye'de kullanılmaktadır. Önemli bir hurda ithalatçısı olan Türkiye demir cevheri üzerinden hammadde tedarikine odaklanmıştır. Türk hükümeti yerli demir cevheri ve ferro alyaj tedariki gibi yatırım alanlarına teşvik paketi